Beyninde nadir görülen, ceviz büyüklüğünde damar yumağı hastalığı vardı…
Beyninde nadir görülen, ceviz büyüklüğünde damar yumağı hastalığı vardı…
“Hele de iki yavrumu düşündükçe korkularım ve üzüntüm büsbütün artıyor, saatlerce odaya kapanıp ağlıyordum” diyor. Gürcistanlı 36 yaşındaki Marine, tedavi için araştırmaları sonucu rotasını Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzman Prof. Dr. Selçuk Peker’e çevirdi.
Beyin tümörlerinden beyinde damar yumağı oluşumuna dek pekçok beyin hastalıklarında açık ameliyata gerek kalmadan bıçaksız ve kansız tedavi imkanı sağlayan Gamma Knife, tüm dünyada yaygın kullanılan bir yöntem. 46 yıllık geçmişi ile en uzun süredir yaygın kullanımda olan radyocerrahi tekniği Gamma Knife tedavisi sayesinde hasta, aynı gün evine dönebiliyor.
Tümörün çapının 3.5 cm’den küçük olması durumunda kafatasının açılmasına gerek kalmadığını belirten Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Peker, anestezi ve yoğun bakım gereksiniminin ortadan kalktığını, hastaların çoğunun birkaç saat süren Gamma Knife ile tedavinin ertesi günü günlük yaşantısına dönebildiğini vurguluyor. Prof. Dr. Selçuk Peker’in tedavi ettiği 36 yaşındaki Gürcistanlı Beraia Marine’nin de beyninde ceviz büyüklüğünde Doğuştan Damar Yumağı (AVM) hastalığı vardı. O da, Gamma Knife yöntemiyle tedavi olan binlerce hastadan biri. Mynet.com okurları için Beraia Marine’nin Gamma Knife tedavisini izledik.
Ölümcül hastalıkları açık ameliyata gerek bırakmadan kansız ve bıçaksız tedavi imkanı sağlayan Gamma Knife ile Beraia Marine’nin adım adım tedavisi…
1.Kutucuk: MARİNE HASTANEYE YATIRILIYOR
Her şey kısa bir süre önce, ansızın çıkmış ortaya. 36 yaşındaki Gürcistanlı hasta Beraia Marine, doğuştan, nedeni bilinmeyen ve nadir görülen bir hastalık olan ‘beyinde damar yumağı hastalığı’ olduğunu öğrenmesiyle tam anlamıyla yıkılmış. Nöbetlere ya da ani beyin kanamasına yol açarak ölümcül sonuçlar doğurabilen, ancak yıllardır hiçbir belirti vermeyen hastalık, son dönemde çok şiddetli ve geçmeyen baş ağrılarına dönüşmüş.
Öğretmenlik yapan Marine, okula gidemez olmuş, çok sevdiği öğrencilerinden ayrı düşmüş. “Hele de iki yavrumu düşündükçe korkularım ve üzüntüm büsbütün artıyor, saatlerce odaya kapanıp ağlıyordum” diyor. Tedavi için araştırmaları sonucu rotasını Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzman Prof. Dr. Selçuk Peker’e çevirmiş. Hastalığına Türkiye’de derman bulabileceğine ikna olmuş. Bıçaksız ve kansız Gamma Knife yöntemi ile beynindeki bu hastalıktan kurtulabileceği ve hatta aynı gün taburcu olabileceği bilgisi sonucu, tedavi için iki yavrusunu ülkesinde bırakıp Türkiye’ye yolculuğa çıkarken endişeli ama çokça güvenle doluymuş.
Prof. Dr. Selçuk Peker’in, hayatını ansızın kabusa çeviren ‘beyinde damar yumağı’ hastalığına çare bulacağına emin olduğunu söylüyor.. O inançla eşiyle birlikte geldiği Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’ne o da ‘günü birliğine’, yani yöntemin uygulanacağı günün sabahında yatıyor. Radyocerrahinin altın standardı olarak tanımlanan Gamma Knife tedavisi için muayene ediliyor.
2.Kutucuk: BAŞINA ÇERÇEVE TAKILIYOR
Marine’nin başına lokal anestezi ile stereotaktik çerçeve takılıyor. Böylece sabit hale getirilen kafatasındaki hastalıklı alan bilgisayarlarla belirleniyor. Bu, ışınların istenen noktaya odaklanabilmesindeki çok üst düzey hassasiyeti sağlıyor. Bu alana 192 adet Kobalt kaynağından çıkan gamma ışını gönderiliyor. Her bir kaynaktan çıkan gücü düşük ışınlar, beynin sağlıklı olan kısmına zarar vermiyor. Çevredeki normal beyin dokusuna etkisi minimal seviyede bulunuyor. Işının odaklandığı noktada yüksek miktarda radyasyon etkisi yaratıyor. Marine, artık güzel şeyler düşünmeye odaklı. “Artık ağlamak yok, çünkü iyileşeceğime inanıyorum” diyor.
3.Kutucuk: MR VE ANJİYOGRAFİ ÇEKİMİ YAPILIYOR
Gamma Knife tedavisinde çerçeve takıldıktan sonra hastanın patolojisine uygun görüntüleme yöntemi uygulanıyor. Günümüzde hastaların tümüne MR yapılıyor. AVM olgularında stereotaktik çerçeve ile anjiyografi yapılıyor. Marine’ye de MR ve Anjiyografi çekimi yapıldı. Bazen kafa kaidesi tümörlerinde veya MR’a girmesi mümkün olmayan hastalarda bilgisayarlı tomografi de tedavi planlamasında kullanılıyor. Gürcistanlı hasta Marine, işlemler uygulanırken beyninde ceviz büyüklüğündeki damar yumağından kurtulacağına odaklanıyor hep.
4.Kutucuk: BİLGİSAYARDA TEDAVİ PLANLAMASINA GEÇİLİYOR
Özel bilgisayarlı planlama programları sayesinde tedavi edilecek hedef doku keskin bir hassaslıkta sınırlanarak, uygulanacak radyasyon dozu tespit ediliyor. Hassas yapılara komşu tümörlerde bloklama uygulaması ile ışınların bazı yönlerden normal dokulara ulaşması engellenebiliyor. Planlama için kullanılan bilgisayar programlarının gelişmesi bu konuda önemli yararlar sağlıyor. Prof. Dr. Selçuk Peker, binlerce hastayı bu yöntemle tedavi etmiş olmanın rahatlığını hissetse de son derece titiz ve dikkatli bir şekilde incelemelerini yapıyor. Bu işlemler sırasında Marine ise odasında eşiyle sohbet ediyor, TV seyrederek vakit geçiriyor.
5.Kutucuk: TEDAVİ ÜNİTESİNE ALINIYOR
Bilgisayarda tedavi planı yapıldıktan sonra Marine bu kez ayrı bir kısım olan tedavi ünitesine alınıyor. Ancak Prof. Dr. Selçuk Peker ve ekibinin Marine’ye bir sürprizi var. 36 yaşındaki Gürcistanlı hasta Beraia Marine, Prof. Dr. Peker’in o güne dek Gamma Knife yaniuzay ışınları ile tek seansta tedavi uygulayarak, aynı gün taburcu ettiği binlerce hastanın tam 5 binincisi olduğunu öğreniyor. Marine, ‘Yanılmadığımı bir kez daha anladım. Doğru ve emin ellerdeyim. İki yavruma sağlıkla sarılacağım günler yakın” diyor. 5 bininci hasta olmasına istinaden hep birlikte ekip olarak fotoğraf çekiliniyor, objektife poz veriliyor. Marine ekibin ilk andan itibaren gösterdiği sıcak ve güven dolu yaklaşımla kendini ‘çok özel’ hissediyor.
6.Kutucuk: IŞININ UYGULANMASINA GEÇİLECEK
Artık endişe bulutları iyice dağıldı Marine için. Cihazın içine tam bir güvenle girmeye hazır. Cihazda tedavinin süresi 30-90 dakika arasında değişiyor. Tümörün hacmi ve uygulanacak olan radyasyon dozunun miktarı, tedavi süresinde belirleyici faktörleri oluşturuyor.
7.Kutucuk: TEDAVİ SIRASINDA UYANIK KALINIYOR
Tedavi sırasında hasta uyanık kalıyor ancak heyecanlanan hastalarda yatıştırıcı ilaç kullanılabiliyor. Ancak Marine için herhangi bir yatıştırıcı ilaca gerek kalmadı. O dakikaları uyanık geçiriyor. Başarıyla görevini tamamlamanın huzuru içerisinde çıkıyor cihazdan. Tedavi sırasında Prof. Dr. Peker, Marine ile hoparlör ve mikrofon yardımı ile konuşabiliyor ve onu monitörden sürekli izliyor.
8.Kutucuk: TEDAVİNİN ARDINDAN ODASINA ALINIYOR
Marine’nin tedavisi 3 saatte tamamlanıyor. Ardından odasına alınıyor. Eşiyle kucaklaşıyor. Çocuklarını da kucaklayabilmek için sabırsızlanıyor. Gamma Knife radyocerrahisinin etkisi ise birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişen sürelerde ortaya çıkıyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Peker “Örneğin AVM hastalığında, AVM kaybolduğunda artık yeni bir damar yumağının oluşmayacağı ve kanamalar olmayacağı kesin. Ama sonucu görmek için 3 yıl beklemek gerekiyor. Çünkü damar yumağı ağır ağır küçülüyor, kayboluyor” diyor.
9.Kutucuk: GÜNLÜK YAŞANTISINA HEMEN DÖNEBİLİYOR
Tedaviden sonra aynı gün taburcu olabileceği için geri sayım başlıyor Marine için. Prof. Dr. Peker, günlük yaşantısına ertesi gün dönebileceğini söylüyor. Hastanın tedavi öncesi uyduğu kısıtlamalar var ise tedavi sonrasında da geçerliliğini koruyor ancak Gamma Knife tedavisi nedeniyle özel bir kısıtlamaya ihtiyaç duyulmuyor. Beyninde doğuştan AVM yani Doğumsal Damar Yumağı hastalığı olan ve 3 saatlik operasyon sonrası aynı gün taburcu olan 36 yaşındaki Beraia Marine, birkaç saat sonra doktoru ve personelle gülen gözleriyle, umut dolu bakışlarla vedalaşarak ülkesinin yolunu tutuyor.